Hastalıklar

Sindirim Sisteminde Gaz

Prof.Dr.Ahmet Dobrucalı

civcivEski yıllarda bazı toplumlarda yemek sonrasında ağız yoluyla gürültülü bir şekilde gaz çıkarmak, ev sahibini takdir etmek anlamına gelen bir davranış olarak kabul edilmiş olsada sindirim sisteminde gaz, günümüzde insanların genelde konuşmaktan hoşlanmadıkları bir konudur ve gerçekte çoğumuzun zaman zaman şikayetçi olduğu ve kurtulma yolları aradığımız bir durumdur. Normalde sindirim sistemindeki gaz ağızdan (geğirme) veya rektal yolla (yellenme) vücuttan çıkar. Bu iki mekanizma vücudun normalde gerekli olan fonksiyonlarındandır ve sindirim sistemindeki gazın uzaklaştırılmasını sağlar. Gaz vücut dışına çıkamadığında sindirim yolunun herhangi bir bölümünde birikerek şişkinliğe ve rahatsızlığa sebep olur. Normal miktardaki gaz bile hassas olan insanları rahatsız edebilir. Karında aşırı gaz genelde ciddi bir tıbbi problemin işareti olmamasına rağmen nadiren bazen ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir, bu nedenle sürekli ve aşırı gazınız varsa, check up yaptırdığınızda bu durumdan doktorunuzu haberdar etmeniz doğru bir davranış olur.
Sindirim sisteminde aşırı gaz birikimi genellikle üç şekilde kendisini gösterir;
– Ağızdan geğirmek suretiyle gaz çıkarılması
– Yemek sonrasında karında şişkinlik hissi
– Aşırı miktarda yellenmek

Sindirim sisteminde gaz oluşumunun sebepleri nelerdir?

Genelde mide ve barsakların üst kısımlarındaki gazının kaynağı yutulan havadır. Midede biriken gaz atmosfer havası ile aynı özelliklerdedir ve vücut ısısı ile ısındığında hacminde %10 kadar bir artış olur. Her yutkunduğumuzda az miktarda hava mideye girer. Her tükürük yutma sırasında birlikte 5ml kadar hava yutulur ve gıdaların yutulması sırasında bu miktar daha fazla olabilmektedir. Bazı insanlarda, gazın belli bir kısmı mideden ince barsağa geçmek yerine geğirme yoluyla atılır. Bazı insanlar fazla miktarda gaz yutarlar. Hızlı konuşmak, sık yutkunmak, sakız çiğnemek, sigara içmek, hızlı yemek yemek, uygun olmayan diş protezleri kullanmak fazla miktarda hava yutulmasına sebep olabilir.
Midedeki bu gaz genelde emilmek üzere ince bağırsaklara geçer. Geri kalan kısmıda anüsten dışarı atılmak üzere kalınbarsaklara geçer. Aslında sindirim sisteminin alt kısımlarını oluşturan kalın barsaklardaki gazın da önemli bir kısmı ağız yoluyla alınan havadan oluşmaktadır. Yapılan çalışmalarda gastroskopi sırasında mideye verilen havanın 15 dk içinde kalın barsakların çıkışa yakın son kısmı olan rektuma ulaşabildiği gösterilmiştir (Bkz. Sindirim sistemi anatomisi). Bir günde sindirim sisteminde oluşan gaz miktarı ½ -2 L arasında değişir.  Yutkunma sonucu havadan aldığımız oksijen, karbondioksit ve nitrojen oluşan bu gazın büyük bir kısmını oluştururlar. Kalın barsaklardaki gıdaların bakteriler tarafından fermantasyonuyla da hidrojen, metan, oksijen ve karbondioksit gazları ortaya çıkar. Sindirim sisteminde bulunabilen bu gazların bu gazların hepsi kokusuzdur. Bazı gazların özelliği olan kötü koku ise içerdiği eser haldeki hidrojen sülfid, indol ve skatol gibi gazlardan kaynaklanır. Bu gazlar kolondaki gıdaların bakteriler tarafından fermentasyonu ile oluşurlar.
Mide fıtığının cerrahi tedavisi sonrasında (antireflü cerrahi) alt özefagus sfinkterindeki güçlenmeye ve mide anatomisindeki değişikliğe bağlı olarak mide içinde biriken gazın çıkarılmasındaki güçlük ve buna bağlı rahatsızlık bazı hastalarda belirgin olabilir. Kronik pankreas yetersizliğinde sindirim enzimlerinin yetersizliğine bağlı olarak barsaklarda sindirilmeden kalan gıdaların fermentasyonu sonucunda barsaklarda aşırı gaz oluşumu görülebilir. Nadirde olsa midenin yeterince asit yapamadığı veya mide boşalmasının güçleştiği bazı hallerde mide içinde çoğalan bakterilerin gıdaları parçalaması sonucunda açığa çıkan gazlar (hidrojen vb.) aşırı geğirmeye yol açabilir.

Tekrarlayan geğirmelerin en sık görülen sebepleri nelerdir?

Geğirmenin en sık görülen sebebi yukarıda anlatılan ve fazla miktarda hava yutulmasına yol açan nedenlerdir. Karbonat veya karbonik asit içeren içecekler mide asidi ile temas sonrasında karbondioksit oluşturarak midede aşırı gaz birikimine yol açabilirler. Aşırı geğirme gastroözofagial reflü hastalığına eşlik edebilir.
Tekrarlayan geğirmenin bir diğer nedeni ise gastrittir. Akut veya kronik gastritin birçok nedeni olmakla birlikte en sık görülen neden Helicobacter pylori adı verilen bir bakteridir. Bu organizma mideye yerleştiğinde oluşturduğu gastrit sonrasında midede aşırı gaz oluşumu ve şişkinlik yaratabilir. Midede bu bakterinin varlığı kanda antikor araştırılarak veya nefes testi ile ortaya çıkarabilir. Doktorunuz H.pylori enfeksiyonu için uygun tedaviyi planlayacaktır.

Gıdaların gaz oluşumundaki rolü nedir?

Yediğimiz gıdalar kalın barsaklarda aşırı gaz oluşumunda bir faktör olabilirler. Brüksel lahanası, karnıbahar, lahana, brokoli, kuru fasulye ve kepek ince bağırsakta tam olarak sindirilmezler. Tam olarak sindirilmemiş besin partikülleri kalın bağırsağa ulaşınca buradaki bakterilerce fermente edilip gaz oluşumuna neden olurlar. Günümüzde birçok kişi daha sağlıklı beslenmek amacıyla fazla miktarda lifli yiyecekleri tüketmektedir. Yulaf ya da taze meyve ve sebzeler de bu duruma yol açabilirler. Liften zengin diyete ilk başlanıldığında aşırı gaz ve şişkinlik hissedilsede genellikle 3-5 hafta içinde buna adapte olunmaktadır. Ancak bazı kişilerde adaptasyon gerçekleşmez ve yüksek lifli diyetten kaynaklanan aşırı gaz sürekli bir problem haline dönüşebilir.
Bağırsaklardaki fazla gazın sık sebeplerinden biri de kişinin vücudundaki laktaz enziminin yetersizliğidir. Laktaz normalde ince bağırsaklarda bulunan ve süt ya da diğer gıdalarda bulunan laktoz adlı bir tür şekerin sindirilmesi için gerekli olan bir enzimdir. Bu enzimin eksikliği sonucunda laktoz sindirilmeden kolona geçtiğinde bakterilerce fermantasyona uğratılıp aşırı gaz ve bazen birlikte olabilen ishale yol açar. Bu durum laktoz entoleransı olarak adlandırılır. Eğer doktorunuz gazınızın nedeni olarak laktaz eksikliğinden şüphelenirse sizden normalde tükettiğiniz laktoz içeren gıdaları tüketmemenizi isteyebilir, laktoz intoleransını araştırmak için bazı kan veya nefes testleri yaptırabilir.

Gaz oluşumunu artıran gıdalar arasında ;

-Kuru baklagiller
-Süt ve süt ürünleri
-Sebzeler (Brokoli, Brüksel lahanası, karnıbahar, kabak,kuşkonmaz, lahana vb.)
-Köklü sebzeler (Patates, turp, havuç vb.)
-Karbonatlı içecekler (Kola vb.) sayılabilir. Bu gıdaların tüketimini azaltmak gaz oluşumunu ve buna bağlı şikayetlerin azalmasına yardımcı olabilir.

Karın ağrısının ve şişkinliğin sebepleri nelerdir?

Sindirim sisteminde gaz birikimi sonrasında oluşan karındaki şişkinlik hissi gün boyu artarak sürebilir, yemeklerden sonra şiddetlenebilir. Midede biriken gaz genellikle geğirmekle dışarı çıkar veya alt bağırsaklara geçerek burada birikebilir. Barsaklarda biriken gaz barsağın şişerek gerilmesine ve böylece ağrı hissedilmesine yol açar. Gaz genelde kalın barsakların sol tarafında toplanır ve oluşan ağrı göğüse ve omuza yayılarak kalp hastalığı ile karıştırılabilir. Gaz kalın barsakların sağ tarafında birikip ağrı yaptığında ise safra kesesi hastalığı yada apandisit zannedilebilir (Bkz. Sindirim sistemi anatomisi). Karında aşırı gaz ve şişkinlik hissi sık görülen bir fonksiyonel barsak hastalığı olan irritabl barsak hastalığının bir bulgusu olabilir. Karında şişkinlik hissi, nadiren de olsa bazen barsak tıkanması gibi ciddi bir problemin belirtisi de olabilir. Eğer var olan gaz probleminiz farklı bir hal alıp şiddetlenmişse ve birlikte dışkılama alışkanlığınızda bir değişiklik farkediyorsanız doktorunuzu bundan haberdar etmelisiniz.

Tedavi

Tedaviden önce doktorunuzun sizden ayrıntılı bir hikaye alması gerekir. Yemek sonrasında oluşan hafif geğirmeler normal kabul edilir ve tedavi gerekmez. Hastaların altta yatan ciddi bir hastalıkları olmadığı konusunda ikna edilmeleri tedavide yardımcı olabilir. Yemeği yavaş yemek az hava yutulmasını ve yutulan havanın barsaklara geçerek dağılması ve emilmesi için yeterli zamanı sağlayacaktır. Laktoz entoleransı, gastrit vb. hastalıkarın teşhis edilmesi durumunda bunlara yönelik tedaviler şikayetlerin azalmasına yardımcı olur. Bazı hastalarda psikolojik destek gerekebilir. Barsakta  çözülen  500mg  lik nane preparatları  her  yemekle birlikte   günde  üç  kez  ikişer  adet  alındığında  kısmen de  olsa  bir  çözüm  sağlayabilir.
Sık yutkunmamaya çalışmak, yavaş yemek, yağlı gıdaları tercih etmemek, pipo, sigara içmemek, sakız çiğnememek, içecekleri şişe yerine bardakla içmek, gaz oluşturan yiyecek ve içeceklerden sakınmak geğirmenin azalmasını sağlayabilecek önlemlerdir.