Diabetik ishal
İshal diabetik hastaların yaklaşık %20 sinde görülür. Otonom nöropati sonucunda bozulan intestinal motilite, bakteriyel aşırı çoğalma ve fonksiyonel sempatik denervasyona bağlı sıvı emiliminin bozulması gibi muhtemelen birden fazla faktör patogenezde rol oynamaktadır. Bu hastalarda diabetin tedavisi amacıyla kullanılan metformin, akarboz ve daha az olarak ta sulfonilure gurubu ilaçların da ishal oluşturabileceği unutulmamalıdır. Gerçek diyabetik ishal erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Nokturnal ishal bulunabilir ve hastaların 1/3 inde fekal inkontinans saptanır. Diabetik gastroparezide olduğu gibi diabetik diyarede de glisemik kontrolün düzeltilmesi bazı hastalarda semptomatik düzelme sağlayabilir. Bir çok hastada loperamide ve codein içeren preparatların kullanılmasına ihtiyaç duyulur. Bir adrenerjik agonist olan clonidin relatif sempatik eksikliği kısmen de olsa düzelterek barsaktan su ve tuz emilimini artırmak suretiyle ishali azaltabilir. Bir somatostatin analoğu olan octreotide semptomatik düzelme sağlayabilir ancak aynı zamanda ekzokrin pankreatik sekresyonu da azaltacağından bazı hastalarda yağ emilimini bozarak ishali şiddetlendirebileceği unutulmamalıdır. Bu hastalarda pankreatik enzimlerin dışardan verilmesi fayda sağlayabilir.
Diabetik radikülopati sebebi açıklanamayan karın ağrılarına sebep olabilir, bazı hastalarda ağrı iştahsızlık ve kilo kaybı ile birliktedir ve malignite ile ayırıcı tanı yapılmasını gerektirebilir. Diabetiklerde gerek safra kesesi motilitesinin azalması ve gerekse litojenik safra nedeniyle biliyer sistem taş hastalığı sıklığı artmıştır. Diabetik hastalarda en sık görülen karaciğer patolojisi steatozdur, özellikle obez diabetiklerin yaklaşık %80 inde bulunur ve kötü glikoz regülasyonunun bir göstergesidir.