Hastalıklar

Mide fıtığı (Hiatal herni)

Stj.Dr.Mehmet S Mangan, Prof.Dr.Ahmet Dobrucalı

Hiatal herni (Mide fıtığı) çok uzun yıllardan beri bilinmesine rağmen gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkisi nedeniyle son yıllarda yeniden gündeme gelmiştir. Çoğu kez hastada belli bir şikayete neden olmaz ve genellikle rastlantısal olarak teşhis edilirler. Radyolojik çalışmalara göre görülme sıklığı yaşla birlikte artan hiatal herni, yetişkinlerin yaklaşık olarak %10′ unda (%3-20) görülmektedir. 60 yaşın üzerindeki insanların hemen yarısında değişik derecelerde olabilen hiatal herni bulunmaktadır. Hiatal herni olan yetişkinlerin ancak 1/4 kadarı göğüste yanma hissinden ya da mide içeriğinin ağıza gelmesinden (gastroözofagial reflü) şikayetçidirler.

Diafram adı verilen kas yapısında ve bir kubbe şeklindeki bölme akciğerlerimizi karın bölgesinden ayırır. Kişi derin bir nefes aldığında diafram kasılır ve düz bir hal alır. Bunu yaparak akciğerlerin hava ile dolmasını sağlar. Diaframın sol tarafındaki küçük bir açıklık (hiatus – yarık) yemek borusununun göğüs boşluğundan gelerek karın boşluğuna geşmesine ve mide ile birleşmesine olanak verir. Hiatus olarak adlandırılan bu açıklık küçüktür ve yemek borusunu çepeçevre sarar. Mide diaframın altında yerleşmiştir.

Hiatal hernilerin sebepleri nelerdir?

Bazı insanlarda diaframda yemek borusunun geçtiği bu açıklığı oluşturan kas ve bağ dokusu zayıftır ve genişlemeye müsaittir. Yarık yeterli genişliğe ulaştığında midenin bir bölümü diaframın üstüne çıkar. Kabul edilen risk faktörleri arasında şişmanlık, aşırı ağır kaldırma egzersizleri ve ıkınma sayılabilir. Her ne sebeple olursa olsun sonuçta midenin bir bölümü genişlemiş ve zayıflamış hiatustan yukarı doğru hareket ederek göğüs kafesine fıtıklaşır ve böylece hiatus hernisi (mide fıtığı) oluşur.

Kaç çeşit hiatal herni vardır?

Sliding hiatus herni (Kayan tipte mide fıtığı) : En sık görülen tip olan sliding tipi hiatal hernide göğüs kafesinin içine taşan mide, alt kısmından diafram açıklığı tarafından sınırlanarak çan şeklinde bir genişleme gösterir. Bu herniler genelde küçüktür ancak bazen bir portakal cesametine ulaşabilir ve reflü semptomları oluşabilir. (Yukarıdaki şekile bakınız),

Paraözofagial herni (Rolling hiatal herni): Bu türde midenin bir kısmı diaframda yemek borusunun geçtiği açıklık dışında başka bir açıklıktan geçerek göğüs boşluğuna doğru kayar. Bu türde mide ve yemek borusunun birleştiği kısım diafram altında normal pozisyonunda kaldığı için reflü belirtileri görülmez.

Hiatal herninin belirtileri nelerdir?

Hiatal herni çoğunlukla bir belirti vermez. Özellikle yatma veya öne eğilme ile mide içeriğinin yemek borusu içine geri kaçması sonucunda hastalar yediklerinin ağızlarına gelmesinden veya göğüs kemiği arkasında hissettikleri yanma ve ekşime duyusundan yakınırlar (bkz. gastroözofagial reflü hastalığı). Daha nadir olarak öğürme ve sonrasında kusma olabilir. Bazı hastalarda gece gelen öksürük, nefes darlığı ve astma benzeri solunum problemleri görülebilir. Uzun süreli asit reflüsü yemek borusunda erezyonların oluşmasına ve kanamaya neden olabilir. Bunun sonucu olarak hastalarda demir eksikliği anemisine bağlı yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Uzun süren ve tedavi edilmeyen reflü hastalığı sonrasında yemek borusunun alt ucunda daralma (peptik striktür) ve buna bağlı yutma güçlüğü gelişebilir. Hiatal herniler karın ağrısı ve hazımsızlığa neden olmaz. Nadiren büyük hiatal hernisi olan hastalarda göğüs kemiği arkasında sıkıntı hissi, ağrı, sırt ağrısı veya çarpıntı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Teşhis

Hiatal herni tanısı genellikle hastalara baryumlu üst gastrointestinal sistem grafisi çekilmesiyle veya endoskopi ile koyulur. Hiatal herni düşündüren yakınmaları olan hastalarda doktorunuz bu teşhis yöntemlerinden uygun olan birini seçecektir.

Tedavi

Hiatal hernide tedaviye genellikle hastalığa ait bulgular otya çıktığında başlanır. Anatomik yapı bozulmuş olduğundan bu hastalığı tamamen düzeltecek bir medikal tedavi (ilaç tedavisi) yoktur. Tedavide yatak başucunun yükseltilmesi, yatmadan en az 3-4 saat öncesinde yemek yenilmemesi tavsiye edilir ve mide asit salgısını baskılayan ilaçlar kullanılır (bkz. Gastroözofagial reflü hastalığı tedavisi). Sigara, alkol, yağlı gıdalar, aşırı kahve ve koyu çay tüketimi sonlandırılmalı, fazla kilolar verilmelidir. Az ve sık aralıklarla beslenme ve karın içi basıncını artıran türde egzersizlerin tercih edilmemesi fayda sağlayabilir. Sıkı kemer veya korse takılması belirtilerin ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Cerrahi tedavi:

Hiatal hernide kesin ve kalıcı tedavi cerahi tedavidir. Cerrahi tedavide gevşemiş ve genişlemiş olan difram yarığı dikilerek daraltılır ve aynı zamanda mideye mürekkep hokkasına benzer bir şekil verilir (Nissen fundoplikasyonu). Günümüzde artık bir çok merkezde laparoskopik cerrahi yömtemi tercih edilmektedir. Cerrahi tedavi, iyi değerlendirilen ve gerçekten cerrahi tedaviye ihtiyacı olduğu gösterilen vakalarda uygulanmalıdır. Aksi taktirde ameliyat sonrasında hastayı rahatsız edebilecek ve ameliyat öncesi dönemi özletebilecek yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle ancak ilaç tedavisine cevap vermeyen hiatal hernilerde, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra cerrahi tedavi uygulanmalıdır.

Kaynaklar

1-Kahrilas PJ, Kim HC, Pandolfino JE.Approaches to the diagnosis and grading of hiatal hernia.Best Pract Res Clin Gastroenterol. 2008;22:601-16.
2-Boeckxstaens GE.Review article: the pathophysiology of gastro-oesophageal reflux disease.Aliment Pharmacol Ther. 2007;26(2):149-60.
3-Stylopoulos N, Rattner DW.The history of hiatal hernia surgery: from Bowditch to laparoscopy.Ann Surg. 2005;241:185-93.