Karaciğer sirozunun Belirtileri Nelerdir ?
Karaciğer sirozunun erken evrelerinde genellikle çok az belirti görülür ve en sık görülen bulgular halsizlik, çabuk yorulma ve kuvvet kaybıdır. Daha ilerki dönemlerde iştahsızlık, bulantı, adet düzensizlikleri, cinsel istek kaybı, iktidarsızlık, erkeklerde memelerde ağrı ve büyüme, kaşıntı gibi bulgular ortaya çıkabilir. Bunlar karaciğer fonksiyonlarındaki azalma sonucunda ortaya çıkan bulgulardır. Karaciğerde normal karaciğer hücrelerinin (hepatositler) yerini bağ dokusunun alması ve buna paralel olarak karaciğer fonksiyonlarındaki giderek artan azalma protein yetersizliğine bağlı olarak bacaklarda (ödem) ve karın boşluğunda su birikmesine (Ascites) ve karın şişkinliğine neden olur. Karaciğerde kanın pıhtılaşması için gerekli proteinlerin yapılamaması ve büyüyen dalak nedeniyle sayıları azalan kan pulcuklarının (Trombositler) yetersizliği nedeniyle ciltte morarmalar, burun ve diş eti kanamaları görülebilir.
Karaciğer yetersizliği nedeniyle kandaki bazı toksik (zehirli) maddelerin kandan temizlenememesi sonucunda bu maddelerin merkez sinir sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle davranış değişiklikleri, sinirlilik hali, uyku bozuklukları, unutkanlık, konuşma güçlüğü oluşabilir. Bu tür değişiklikler hastalığın ileri dönemlerinde hastayı komaya sokacak öçlüde şiddetli olabilir. Karaciğer sirozunda beyin fonksiyonlarında farklı derecelerde görülebilecek olan bu değişiklikler hepatik ensefalopati olarak adlandırılır.
Kullanılan ilaçlar çoğunlukla karaciğerde metabolize edildiklerinden karaciğer sirozunda karaciğerden atılan ilaçların etki süreleri uzayacak ve kan seviyeleri artacaktır. Bu nedenle karaciğer sirozlu hastalar bazı ilaçlara ve yan etkilerine daha hassastırlar.
Normalde mide, bağırsaklar ve dalak toplardamarları ile gelen kan ‘vena porta’ olarak adlandırılan kalın bir toplar damar aracılığı ile karaciğere boşalır ve karaciğerde bir dizi metabolik süreç sonrasında da karaciğer toplar damarı ile sistemik dolaşıma geçer. Karaciğer sirozunda karaciğer içindeki damarlarda kan akımı güçleştiğinden dolayı barsaklardan karaciğere kan taşıyan vena porta içinde basınç artar. Bu durum ‘portal hipertansiyon’ olarak adlandırılır. Artmış basınç nedeniyle karaciğere rahatça ulaşamayan kan kendisine geçmek için başka yollar arar ve yeni damar yolları oluşturur. Yeni açılan bu toplar damarlar özellikle yemek borusunda ve midenin üst kısımlarında ortaya çıkarlar (özefagus varisleri). Yeni oluşan bu toplar damarlar ince ve yüzeyel olduklarından çok şiddetli ve ölümcül olabilecek kanamalara yol açabilirler. Bu nedenle karaciğer sirozlu hastaların belirli aralıklarla endoskopik kontrollerinin yapılması ve gerektiğinde bu varislerin tedavi edilmesi gerekir. Bu arada karaciğer sirozlu hastalarda peptik ülser (mide ve oniki parmak barsağı ülseri) görülme sıklığının normal toplumdan daha fazla olduğunu da unutmamak gerekir.
Karaciğer sirozlu hastada karın boşluğunda sııvı toplanmasına bağlı karında şişkinlik (Ascites)
Karaciğer sirozunda yemek borusunda (özefagus) oluşan ve şiddetli kanamaya yol açabilecek damarlar (özefagus varisleri)