Stj.Dr.Serkan Yücesan, Prof.Dr.Ahmet Dobrucalı
Ağız kokusu Halitosis (kötü ağız kokusu), konuştuğunuzda veya nefes alıp verdiğinizde karşınızdaki insanların farkına vardığı istenmeyen, rahatsız edici kötü koku anlamına gelir. Kötü ağız kokusu, çoğu zaman mahcubiyete, sosyo-psikolojik problemlere sebep olur; hatta evliliğin sonlanmasına bile neen olablir. Toplumdaki halitosis sıklığı net olarak bilinmese de bu durumun insanlar arasında yaygın bir problem olduğu düşünülmektedir.
Kötü ağız kokusundaki temel problemlerden biri de bu kokunun farkına varmayan tek insanın ağzı kokan kişinin kendisi olmasıdır. Genellikle kişinin ağzının koktuğunu öğrenmesini sağlayan bir arkadaşının veya tanıdığının koku hakkında yaptığı yorumdur ama insanlar nezaket gereği bu tür konular hakkında konuşmamayı tercih ederler. Bu yüzden bu durumun aile fertleri veya güvenilir bir arkadaş tarafından dile getirilmesi daha olasıdır. Eğer herhangi bir şekilde ağız kokusundan şüpheleniliyorsa bu durum için öncelikle bir diş hekimine danışılabilir . Diş hekimleri kişinin ağız kokusunun doğal olup olmadığı konusunda genellikle yeterli bilgiye sahiptirler veya en azından ağız kokusundan diş veya dişeti hastalıklarının sorumlu olup olmadığı konusuna bir açıklama getirebilir ve teşhis ve tedavide yardımcı olabilir. Kişinin kendi ağız kokusunun kötü olup olmadığını anlaması için basit bir test önerilebilir; El bileğinin iç yüzü veya el sırtı yalanır ve tükrüğün kuruması için birkaç saniye beklendikten sonra yalanan kısım koklandığında ağız kokusunun nasıl olduğu anlaşılabilir.
AĞIZ KOKUSUNUN NEDENLERİ
Yapılan araştırmalar halitosisin büyük oranda (%85) ağız içindeki bir patolojiden kaynaklandığını göstermiştir. Bununda büyük bir kısmını diş ve diş eti problemleri oluşturur.
Ağız kaynaklı kötü koku
Kötü ağız kokusu şikayetlerinin çoğunluğunu oluşturan durumlar ağız kaynaklıdır. Buna da ağız içindeki bakterilerin gıda artıklarını sindirmeleri, parçalamaları yol açar. Bakterilerin bu kokuyu yaymasında aşağıdaki faktörler yardımcıdır;
Dişlerin arasında yemek artıklarının birikmesi: Normal diş fırçalama dişleri tamamiyle temizleyemez. Dişlerin arasında ufak yemek parçacıkları kalır. Özellikle küçük et parçalarının bakteriler tarafından çürümeye maruz bırakılması kötü kokunun oluşmasını katkıda bulunur . Diş fırçalamanın yanından diş ipi kullanmak bu sorunun çözümünü sağlar.
Plak, diş taşı, diş eti hastalıkları: Plaklar ve diş taşları da kötü ağız kokusuna neden olabilen durumlar arasında sayılır. Özellikle diş eti hastalıkları ağızda kötü kokuya neden olurlar. Bu sorunlar diş hekimleri tarafından kolaylıkla giderilebilirler.
Dilin kaplanması: Bazı insanlarda nedeni bilinmeyen bir şekilde dilin üzeri bir tabakayla kaplanmaktadır. Bu tabakada bulunan ve özellikle sülfür bileşikleir oluşturan bakterilerin de ağız kokusu yaptığı düşünülür. Bu sorunun giderilmesi için dilin mekanik olarak temizlenmesi gerekir.
Sabahları oluşan kötü koku
Birçok insan sabah uyandığında ağzında kötü bir koku olur . Bu normal olaydır . Ağzın gece boyunca kuruması ve bakteri faaliyetleri sonucu meydana gelir ve kahvaltıdan sonra ağızda artan tükürükle beraber bu koku kaybolur.
Yiyecek, içecek ve ilaçlar
Yiyeceklerin içindeki kimyasal maddeler kana karışır ve sonra akciğerler aracılığıyla vücuttan atılırken kendilerine özgü kokularını yayarlar. Hemen hemen herkes herhangi bir insanın sarımsak, soğan veya alkol tükettiğini ağız kokusundan anlayabilir. Bu tür kokular geçicidirler ve tüketilen yiyecek, içecek veya ilacın kesilmesiyle kaybolurlar . İlacı kesmek veya değiştirmek için bir doktora danışılması gerekir.
Sigara
Sigara içenlerin ağzı kötü kokar. Bunun için yapılması gereken tek şey sigarayı bırakmaktır . Sigara kendi kokusunun yanında diş eti hastalıklarına yol açmak suretiyle de ağızda kötü bir kokuya neden olur.
Açlık, diyet ve oruç
Açlık vücutta keton bileşikleri olarak adlandırılan yağ yıkım ürünlerinin ortaya çıkmasına neden olur ve bu da ağızda aseton kokusuna yol açar .
Mide hastalıkları
Birçok insanın inandığının aksine mide ağız kokusunun nadir kaynaklarındandır. Mide ile yemek borusu arasındaki geçiş normalde kapalıdır ve buradan hava ve sıvı kaçışını önler . Bu yüzden geğirme gibi buranın açıldığı durumlar hariç koku gelmez. Bazı nadir hastalıklar haricinde mide koku yapmaz. Yemek borusunda oluşan divertiküller, darlıklar, midenin boşalmasını güçleştiren mide çıkışı darlıkları, mide kanseri ve bazı gastrit türleri bunlar arasında sayılabilir. Ancak bu hastalıklarda kişinin ağız kokusundan çok daha önemli olabilecek başka şikayetleri de olacaktır.
Hastalıklar
Başka hastalıklara bağlı ağız kokularıdır ve bunlar ağız kokusunun daha nadir görülen sebeplerini oluştururlar. Sinüzit gibi üst solunum yolu hastalıkları, kulak-burun-boğaz hastalıkları ve akciğer hastalıkları bunlar arasında sayılabilir. Bunlardan başka karaciğer koması ve diyabetik ketoasidoz gibi hayati önemi olan durumlarda da teşhiste yardımcı olabilen özel ağız kokuları oluşur.
ÖNERİLER
Ağız hijyenin sağlanması birçok ağız kokusu vakasında genellikle iyi sonuç alınmasını sağlar. Yeterli bir ağız hijyeni için dişlerin yemeklerden sonra günde 3 kez fırçalanması ve gerekirse diş ipi kullanılması gerekir. Bunun yanında dilin arkasının da günde 1 kez diş fırçası kullanarak temizlenmesi de yararlı olabilir. Diş çürüklerini, diş taşı ve plaklarını ve diş eti hastalıklarını bir diş hekimine başvurmak suretiyle tedavi ettirmek de ağız kokusundan kurtulmak için gereklidir. Sigara içenlerin sigarayı bırakmaları gerekir . Ağzı anti bakteriyel gargaralarla yıkamayı da önerenler vardır ama içerdikleri alkol nedeniyle bazen ağız mukozasında ve dilde hasarlanmaya yol açabilirler. Yatmadan önce olmak üzere günde bir kez kullanılmaları önerilebilir. Ağız florasında kokuya neden olmayan bakterilerin üremesini sağlayan probiyotik gargaralar önerilebilir.
Pratik bir öneri: Yarım çay fincanı limon suyu ile bir kaç kez gargara yaptıktan sonra fazla tatlı olmayan birkaç kaşık yoğurt yemek ve 45 dk. sonra dişlerin fırçalanması şeklinde bir uygulama ağız kokusuna bir müddet çare olabilir.